Avrupa Konseyi Genel Kurulu Başkanı Liliane Maury Pasquier ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Sosyal İşler Komitesi Başkanı Stefan Schennach, 18 Kasım Çocukların Cinsel Şiddet ve Tacizden korunması için Avrupa Günü vesilesiyle yaptıkları ortak açıklamada, çocukların cinsel şiddetten korunması yönünde daha çok şey yapılması için tüm parlamentolara çağrıda bulundular.
Yapılan açıklamada, çocuklardan istenilenin cinsel şiddet olaylarını şikâyet etmek olduğu, bunun pek çok fırsatlar yarattığı ancak yanlış anlaşılmalara da yol açabileceği belirtildi.
Açıklamada, “cinsel şiddettin göğüslenmesindeki sorumluluklarımızı çocuklarımıza yükleyemeyiz, çünkü bunun yükümlülükleri yetişkinlere ve özellikle de yasalar, politikalar ve kurumlar oluşturmaları için milletvekillerine düşmektedir. Çocukların cinsel tacizine karşı sıfır tolerans kültürü oluşturulması yetişkinlere ait bir sorumluluktur” denilmektedir
Ortak açıklamalarda şunlara yer verildi:
-Özellikle hızlı bir şekilde değişen bir dünyada, yeni teknolojilerle, cinsel görüntülerin içerildiği görüntülere ulaşımın kolay olduğu bir dünyada yetişkinlerin bunun göğüslenmesi için neler yapmaları gerektiğini bilmiyor gibi görünüyorlar.
-Bazı görüntüler internetten geliyor ama bazıları da çocukların kendileri tarafından geliyor.
-Bu olayın sonuçları çok defa yıkıcıdır. Buna dâhil edilen çocukların ruh sağlığı için kalıcı etkiler söz konusu. Bunlardan bazılarının okul değiştirmesi gerekiyor ve çok defa geri kalan hayatlarında düşük öz güven içinde yaşıyorlar. Kimileri de intihar edebiliyor. Bunun çocuklar, aileleri ve toplumları üzerindeki zararları çok büyük.
-Çocuklar neler ve nasıl yapılması gerektiğini çok daha iyi biliyorlar ve çözümler bulmaya ve uygulamaya çalıştığımızda çocuklarımızın da görüşlerini alarak buna onları da içermeliyiz.
Ama bunun olabilmesi için, çocukların konuşabileceklerini ve yardım alabileceklerini bildikleri, ihtiyaçlarını karşılayabilecek ve endişelerini göğüsleyebilecek güvenli bir ortam olmalı. Çocukların güvence altına alınmaları ve profesyonellerin de uygun eğitime sahip olmaları gerekmektedir. Ama en önemlisi – Tıp Etiği ilkeleri dediği gibi – “Zarar verme”.