Avrupa vatandaşları uluslararası kalkınma konusunda Avrupa politikasını destekliyor

155

Brüksel’de açıklanan AB’nin kalkınma politikaları ile ilgili Eurobarometre araştırmaları sonuçlarına göre, Avrupa vatandaşları uluslararası kalkınma konusundaki Avrupa politikasını istikrarlı bir şekilde desteklemeye devam ediyor. 

Buna göre, her on AB vatandaşından dokuzu kalkınma işbirliklerinin kalkınma aşamasında bulunan ülke insanlarının desteklenmesinde önemli olduğu değerlendirmesinde bulunuyor. Gerçekten de son yıllarda gözlenen eğilim bunu doğrulayarak kalkınma işbirliğini AB ` nin en popüler politikalarından biri yapmaktadır.

Özellikle Kıbrıs’ta sorulan kişiler “kalkınma yardımları konusunda Avrupa’da en olumlulardan” olarak nitelendiriliyorlar.

Ankete katılanların hemen hemen hepsi de (%97) kalkınmakta olan ülke vatandaşlarına yardım edilmesinin önemli olduğunu söyledi. Bu oran herhangi bir üye devlette elde edilen en yüksek oran olarak kaydedildi. Buna ek olarak, on kişiden altısı (%58) bunu “çok önemli” olarak nitelendirdi.

On kişiden dokuzundan fazlası (%91) kalkınmakta olan ülkelerde yoksulluğun göğüslenmesinin AB’nin başlıca öncelliklerinden bir tanesi olması gerektiğine inandıklarını söylerken bu kişiler muhtemelen AB’de bu şekilde düşünen kişileri oluşturmaktadır.

On kişiden yedisinden fazlası (%71) bunun Kıbrıs hükümetinin başlıca öncelliklerinden bir tanesi olması gerektiğini belirtirken, her hangi bir diğer üye devlete kıyasla bu oran 2018’den bu yana 16 birim artış gösterdi.

Kıbrıs’ta sorulanların on kişiden yaklaşık dokuzu (%86) özel şirketlerin kalkınmakta olan ülkelerde sürdürülebilir kalkınmada önemli bir rol oynaması gerektiğini belirtirken – bu oran Portekiz’den sonra en yüksek ikinci oran olarak kaydedildi.

Komisyon raporunda, Kıbrıs’ta sorulanların çoğu (%96), AB’nin gelişmekte olan ülkelere ekonomik yardım vermesinin daha barışçıl ve adil bir dünya olmasına katkıda bulunacağına ve bu yardımın düzensiz göçlerin (%93) önünü kesme yolu olduğuna ya da AB’nin dünyadaki etkisini güçlendirmeye (%92) yardımcı olacağına inanan kişiler arasında olduğunu belirtmektedir. Bu kişiler arasında pek çoğu gelişmekte olan ülkelerde yoksulluğun göğüslenmesinin AB’nin kendi yararına olacağına (%89) inanmaktadır.

Buna ek olarak, Kıbrıs’ta sorulanların ondan dokuzundan fazlası (%93) gelişmekte olan ülkelere yardım verilmesinin bu ülkedeki eşitsizliğin azaltılması yolu olduğunu belirtirken bu oran AB’de kaydedilen en yüksek oran oldu. Bu kişilerin çoğu (%83), istihdam oluşturulması ve her iki kıtada da sürdürülebilir kalkınma sağlanması amacıyla, AB’nin Afrika ile işbirliklerini güçlendirmesi ve o ülkelere ekonomik yatırımlar yapılması gerektiği konusunda görüş ortaya koydu.

Kıbrıs’ta sorulanların, AB’de, gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi için daha fazla para ödenmesini (%38) destekleyenler arasında yer alması ihtimalinin büyük olduğu kaydedilmektedir.  Buna ek olarak %42’si harcamaların bugünkü düzeylerde kalmasını destekliyor. Buna rağmen, daha fazla harcanması gerektiğini söyleyenlerin oranı 2018’den bugüne altı birimlik bir azalma gösterirken bu düşüş Malta’dan sonra en büyük ikinci düşüş oranı oldu.

Son olarak Kıbrıs’ta sorulan kişiler sıklıkla (%41) eğitimin gelişmekte olan ülkeler için daha acil bir zorluk olduğuna inanıyor. 2018’e kıyasla bugün ekonomik kalkınma ve istihdamdan söz etmenin daha olası olduğunu (%38, +8 birim) ama sağlık konusundan (%40, -11 birim) ya da barış ve güvenlikten (%37, -9 birim), söz etmenin daha az olası olduğu belirtiliyor.

Genel olarak AB’de Avrupalıların dörtte üçü, her iki kıtada da istihdam oluşturmak ve sürdürülebilir kalkınmayı güvence altına almak için, AB’nin Afrika ile ortaklık ilişkilerini güçlendirmesi ve finansal yatırımları artırması gerektiğine inanıyor. Bunun dışında, Avrupa vatandaşları, kalkınma işbirliği içinde özel yatırımı teşvik etmek için AB tarafından yapılan çabaları alkışlıyor. Avrupalıların dörtte üçü, özel sektörün uluslararası kalkınmada önemli bir rol oynadığına inanıyor.

Avrupa vatandaşları Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri çerçevesinde ortak küresel kalkınma programları yönünde yapılan çalışmalara destek beyan ediyor. Buna göre öncellikler şöyle sıralanmaktadır: eğitim, barış ve güvenlik, su ve kanalizasyon, sağlık, gıda güvenliği ve tarım, ekonomik kalkınma ve istihdam ve insan hakları.

Komisyon devamla, AB vatandaşlarının ondan yedisinden fazlasının, mali desteğin düzensiz göçlerin göğüslenmesi yolu olduğuna inanırken, önemli bir oranın da gelişmekte olan ülkelere finansal katkının bu ülkelerde eşitsizliğin azalmasına yardımcı olduğuna inandıklarını kaydediyor. Aynı oranda Avrupa vatandaşı gelişmekte olan ülkelere finansal katının AB’nin küresel etkisini güçlendireceği görüşüne sahip.