Özersay, “Miçotakis işgal arıyorsa Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Rumlarca işgaline bakmalıdır”.Özersay’dan uluslararası topluma çağrı: “Doğal gaz konusunda Rumları masaya oturtun”

203

KKTC Bakanlar Kurulu Sözcüsü, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, “Miçotakis işgal arıyorsa Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Rumlarca işgaline bakmalıdır” dedi.
Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in Güney Kıbrıs ziyaretinde yaptığı açıklamalara yanıt verdi.
“Miçotakis işgal arıyorsa Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Rumlarca işgaline bakmalıdır” diyen Özersay, Kıbrıs’ta bir çözüm için hiçbir fırsatı değerlendirmeyen Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın Kapalı Maraş hakkında söz söyleme hakkı olmadığını da belirtti.
Özersay, Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in ziyarette sarf ettiği ve Yunanistan’ın en büyük dış politika hedefi olan Kıbrıs’taki ‘sözde’ Türk askeri işgalinin sonlandırılması şeklindeki ifadelerini çağdışı ve arkaik olarak nitelendirdi. Özersay, Türk askerinin adadaki mevcudiyeti ve varlığının bizzat Yunanistan’ın kendisinin ülkede düzenlemeye çalıştığı bir darbeden kaynaklandığını anımsatarak, bir anayasa ve antlaşma ihlalinden kaynaklanan bir işgale son vermek üzere yapılmış bir askeri müdahale sonucunda Türk askerinin bu adada bulunduğunun unutturulmaya çalışılmamasını istedi. Özersay, Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığının Yunanistan’ın işgaline son verme amacı taşıdığını ifade ederek, “Miçotakis bir işgal arıyorsa Kıbrıs Cumhuriyeti dediği devletin Kıbrıslı Rumlar tarafından işgaline bakmalıdır” dedi. Özersay, sözlerine şu ifadelerle devam etti. “Anayasasının 3’te 2’si askıya alınmış olan. Kıbrıslı Türkleri hiçbir biçimde temsil etmemesine rağmen temsil ediyormuş gibi yapan ve aynı zamanda Kıbrıslı Türklerin haklarını gasp ederek bunca yıldır bir işgali sürdüren sözde Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümetinin işgaline bakmasını kendisine tavsiye ederim. Bir diğer nokta müzakerelerin başlayabilmesi için Doğu Akdeniz bölgesinde Türkiye’nin devam ettirdiği deniz yetki alanları içerisindeki faaliyetlere son vermesini ve Kapalı Maraş ile ilgili olarak da atmayı düşündüğümüz adımlardan da vazgeçmemiz şartını gündeme getiren sayın yetkiliye de şunları söylemek isterim. Eğer Yunanistan Başbakanı Doğu Akdeniz bölgesinde yasadışı bir faaliyet ve eylem arıyorsa, öncelikle Kıbrıslı Rumlar tarafından Kıbrıslı Türklerin haklarını gasp ederek ve tek yanlı olarak yapılan faaliyetlerine baksınlar. Orada yasa dışı faaliyetin ne olduğunu göreceklerdir” Özersay, Kapalı Maraş ile ilgili olarak da konuştu. Geçmişte kapsamlı çözüm bağlamında önlerine gelen fırsatları değerlendirmiş olmaları ve Rum kesimine gerekli telkinleri yapmış olmaları durumunda, bugün Kapalı Maraş diye bir meselenin kalmamış olacağını söyleyen Özersay, “Eğer geçen süre zarfında güven yaratıcı önlemlerle ilgili olarak Kapalı Maraş bağlamında gerekli esnekliği gösterme becerisi gösterebilmiş olsalardı bugün Kapalı Maraşla ilgili bir sorun kalmazdı. Belki de Kıbrıs’ın geleceğiyle ilgili son derece olumlu ve güzel bir örnekle karşı karşıya kalacaktık. Ama bunların hiçbirini yapmazken bugün Kapalı Maraş ile ilgili herhangi bir söz söyleme hakkını kendilerinde bulmamaları gerektiğini düşünüyorum. Evet oranın eski sakini olan Kıbrıslı Rumlar, Kapalı Maraş konusunda bir paydaştırlar. Ama bu şartlarda ve gelinen konjönktürde ne Kıbrıs Rumlar liderliği ne de Yunanistan bu konuda ne paydaştırlar ne de bizim için bu bağlamda muhataptırlar” dedi.

————–

Özersay’dan uluslararası topluma çağrı: “Doğal gaz konusunda Rumları masaya oturtun”

KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, kapalı Maraş, doğal gaz konularında açıklamalarda bulundu.

Özersay, gelinen noktada doğal gaz konusunun 50 yıldan uzun süredir sonuç vermeyen müzakerelerden çok daha önemli ve aciliyeti olan bir durum ortaya çıkardığını belirterek “uluslararası aktörler gerçekten yardımcı olmak istiyorlarsa doğal gaz konusunda inisiyatif alsınlar ve Kıbrıs Rum liderliğini doğal gaz konusunda masaya oturtsunlar. Federal çözüm kısır döngüsü için tarafları masaya getirme çabası ortaya koyanlar, federal çözümün olamayacağını gördükleri halde bunda ısrar ediyorlarsa çözümü değil statükonun devamını istiyorlar demektir” dedi.

Özersay “mesele sadece doğal gazı konuşma meselesi değildir, bizim için önemli olan şey Kıbrıs Türk Halkının bu kaynaklara dair haklarını güvence altına alacak bir mekanizma yaratmaktır. Bu da Kıbrıs Türk Halkının iradesini de bu süreçlere dahil etmekle mümkündür. Aradığımız şey bu konuyu sadece konuşacak etkisiz ve yetkisiz bir komite kurulması değildir” şeklinde konuştu.

BM Güvenlik Konseyi’nin son kararına da değinen Özersay, şunları kaydetti:

“Maalesef BM Güvenlik Konseyi, aynı örgütün Genel Sekreteri tarafından yazılan raporda yer alanları dahi sulandırmaya çalışıyor ve gerçekleşme yüzleşme cesareti gösteremiyor. Oysa Genel Sekreter’in raporunda açıkça bu ve benzeri konularda tüm ilgili tarafların tanıma/tanımama meselesine takılmadan, bunu sorun haline getirmeden işbirliği yapabilecek mekanizmalar geliştirebileceklerini açıkça vurguluyor. Bunu Güvenlik Konseyi kararına sokmamak için ellerinden geleni yaptılar. Ne oldu? Bunu sulandırdıkları zaman gerçek değişti mi? Burada Kıbrıs adasının kuzeyinde Kıbrıslı Türklerin de bir devleti olduğu gerçeği değişti mi, ortadan kalktı mı? Bu konularda sonuç alabilmek için bizimle de işbirliği yapmak zorunda oldukları gerçeğini değiştirebildiler mi? Hayır. O zaman biraz cesaret göstersinler diyorum. Daha adil bir durum yaratamadığımız sürece bu coğrafyada istikrarı elde etmek ne mümkün?”

Özersay, açıklamasında şöyle dedi:

“Biz Kıbrıs Rum tarafıyla çözüm olmadan da doğal gaz konusunda diyalog kurmaya ve işbirliği yapmaya hazır olduğumuzu söylüyoruz. Kıbrıs Rum tarafı ise Türkiye ile doğal gaz konusunda diyalog ve işbirliği yapmak istediğini söylüyor. Madem ki ilgili taraflar doğal gaz konusunda çözüm olmadan da diyalog ve işbirliğine hazırdır o zaman geriye kalan tek unsur bunun için bir platform yaratmak ve tarafları bir araya getirmektir, bu konuda konuşmalarını sağlamaktır. Ancak bu sadece Türkiye ve Kıbrıs Rum tarafı arasında olamaz, bu bölgedeki kaynakların ortaklarından birisi olarak biz de Kıbrıs Türk Halkı olarak o masada olmalıyız, aksi düşünülemez.”

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Özersay, “Tarafsız olabilecek, dengeli, olabilecek bir ülke yahut bir uluslararası örgüt bu konuda inisiyatif alabilir. Bu, Kıbrıs Rum tarafında paylaşma konusundaki isteksizlik devam ederken sürekli olarak denen ve her defasında başarısızlıkla sonuçlanan federal ortaklık müzakerelerinden çok daha önemli, çok daha gerekli ve acildir” ifadelerini kullandı.

Kapalı Maraş konusunda hükümet düzeyinde Bakanlar Kurulu’nun aldığı kararın bir envanter çalışması yapma kararı olduğunu belirten Özersay, bu çalışmanın sonucuna dayalı olarak bir adım atacaklarını söyledi ve şöyle devam etti:

“Gerek Vakıflar İdaresi’nin gerekse kapalı Maraş’ın eski sakinlerinin mülkiyete dayalı haklarına halel getirmeksizin bu çalışmaları yürütmek temel prensibimizdir” açıklamasını yapan Özersay, “Bu bölgenin askeri bir bölge olmaktan çıkarılıp sivil bir bölgeye dönüştürülmesidir istenen. Bunun ne zaman ve ne şekilde yapılacağı envanter çalışmasının sonucuyla doğrudan ilişkilidir. Taşınmaz malların, yapıların kendi içinde tasnif edilmesiyle ilgilidir. Genel olarak bölgenin bir fotoğrafını çıkarabilmemiz lazım. 1980’de yapılan, el yazısıyla yazılan bir envanter işimizi görmez. Bizim ilgilendiğimiz bugündür. Bugün bir döküm çıkarıp bugünkü durumuna bakmak lazım.”

Mimar-Mühendis Odaları, Taşınmaz Mal Komisyonu, Vakıflar İdaresi, Mağusa Belediyesi Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’nden temsilcilerin olduğu bir envanter komisyonu kurulduğunu anımsatan Özersay, komisyonun, en üst düzeyde yasak olan askeri bir bölge içinde bir çalışma yapmaya başladığını sözlerine ekledi.

İçinde, Salamis’ten, Engomi’den ve başka yerlerden çıkmış çok sayıda eserin bulunduğu bir müzenin varlığından da bahseden Özersay, eserlerin orada ya da dışarıda bir yerde olabildiğince erken bir zamanda sergilenmesinin önemli ve olumlu bir adım olabileceğini belirtti.

“Bu eserler sadece Kıbrıs’ın değil dünyanın kültür mirasının bir parçasıdır” ifadesini kullanan Başbakan Yardımcısı, Maraş konusunda ciddi olduklarını ve zamana yayma düşüncelerinin olmadığını söyledi.

Bazı kesimlerin ve Kıbrıs Rum liderliğinin KKTC Hükümeti tarafından kapalı Maraş konusunda atılan adımla ilgili olarak rahatsızlık duyduğunu gözlemlediğini de belirten Özersay “kapsamlı çözümü beklemeden, Kıbrıs Rum siyasi liderliğinin güven yaratıcı önlem diyerek bizi oyalamasına kanmadan kendi inisiyatifimizle kapalı Maraş’a dair adım atıyor oluşumuz bazı kesimleri rahatsız ediyor. Bu süreci engellemeye veya sulandırmaya çalışanların, Kıbrıs Rum tarafının yapmak istediğine yani burada statükoyu devam ettirmek isteyenlere yardımcı olmuş olacağını açık yüreklilikle söylüyorum. Kapalı Maraş adımımızı engellemeye çalışanlar ya da Kıbrıs Rum liderliğini bu sürecin içerisine dahil etmeye çalışanlar yalnızca ülkenin menfaatine zarar vermiş olurlar” dedi.

KKTC Enformasyon Dairesi