KKTC Başbakanı Ersin Tatar, “Mavi vatana sahip çıkmak şarttır. Bunda Türkiye de biz de kararlıyız” dedi.
Başbakan Ersin Tatar, yaptığı yazılı açıklamada, “Yunanistan Başbakanı Çipras ile Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un; Kıbrıs Türkü ile Türkiye’nin, hakları için Doğu Akdeniz’de sondaj yapan Fatih gemisi yüzünden Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye yaptırım uygulamasını isteyecekleri” yönündeki haberleri değerlendirdi.
Başbakan Tatar, “Yunanistan ‘Enosis’ hayali yüzünden Kıbrıs’ta savaş çıkaran, Kıbrıs Türkü’nün katledilmesine, bebeklerimizin, kadınlarımızın toplu mezarlara gömülmesine yol açan ülkedir. Kıbrıs sorununun baş suçlusu şimdi yavuz hırsız ev sahibini kovar misali Türkiye’ye çatmakla hiçbir şey sağlayamaz” dedi.
Başbakan Ersin Tatar, Fransa’yı eleştirirken de şunları kaydetti:
“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan bizim yıllardır söylemekte olduğumuzu bir kez daha ifade ederek Kıbrıs Türkü’nün yüreğine su serpmiştir. Türkiye, Doğu Akdeniz’e kıyıdaştır. İngiltere ve Yunanistan gibi Kıbrıs’ın garantörüdür. Peki, Fransa nedir? Ne arıyor Kıbrıs’ta?”
Başbakan Ersin Tatar, Avrupa Birliği’nin Kıbrıs Türkü’ne verdiği hiçbir sözü yerine getirmediğine ve “Rum yanlısı” bir siyaset izlemeyi maharet saydığına da dikkat çekerek, şunları ifade etti:
“Doğu Akdeniz’de, Ortadoğu’da tarihte benzerine az rastlanan bir çıkar kavgası sürdürülmektedir. Bazı ülkelerle, onlarla iş birliği içinde davranan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Türkiye ve bizi Doğu Akdeniz’den dışlayarak haklarımızı gasp edebileceklerinin hayalini kurmaktadırlar. Bu çıkar kavgası nedeniyledir ki uygar geçinen bazı uluslararası kuruluşlar, Birleşmiş Milletler ve AB, Kıbrıs’taki gerçekleri ve Rum uzlaşmazlığını bilmelerine rağmen doğruları ifade etmekten, Rum tarafını doğru yola davet etmekten kaçınıyor.
Türkiyemizin mavi vatan kavramı çerçevesinde kendisi ve bizim Doğu Akdeniz’deki haklarımızı koruması, garantör ülke olarak bizim mal ve can güvenliğimizi sağlamayı sürdürmesi, Kıbrıs Türkü için büyük bir şans ve korunması gereken bir ilişkidir.
Kısacası, Doğu Akdeniz’de Türkiye ve KKTC’nin geleceğini etkileyecek milli bir mücadele verilmektedir ve mavi vatana sahip çıkmak şarttır. Bunda, Türkiye de biz de kararlıyız. Aksi halde, birilerinin haklarımızı çalmasına, geleceğimizi karartmasına göz yummuş olacağız.
Fransa ve Avrupa Birliği, Türkiye ve Kıbrıs Türkü’nün haklarını yok sayarak, tehditler savurarak, mantıksız, uluslararası hukuka ve teamüllere aykırı kararlar alarak bizi korkutacağını, gerileteceğini sanıyorsa aldanıyor.”
Kaymakcı: “AB’nin, sınırları belirleme konusunda yargılama gücü ve yetkisi yoktur”
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, “AB’nin, üye ülkelerinin, üçüncü ülkelerle kara, deniz ve hava sınırlarını belirleme konusunda yargılama gücü ve yetkisi yoktur.” dedi.
Kaymakcı, Avrupa Parlamentosundaki (AP) en büyük siyasi grup olan Avrupa Halkları Partisinin (EPP) AB Komisyonu Başkan Adayı Manfred Weber’in Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleriyle ilgili ifadelerine sosyal medyadan tepki gösterdi.
Faruk Kaymakcı, paylaşımında, “AB’nin, üye ülkelerinin, üçüncü ülkelerle kara, deniz ve hava sınırlarını belirleme konusunda yargılama gücü ve yetkisi yoktur ve bu hususta AB’ye izin verilemez. ‘Üyelik dayanışması’ uluslararası hukukun önüne geçemez ve Kıbrıslı Rumların tek taraflı iddialarını haklı çıkaramaz.” ifadesini kullandı.
Weber, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerine karşın AB üyesi Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin tek taraflı iddialarına destek vermişti.
KKTC Enformasyon Dairesi