Cinsiyet temelli şiddet, ayrımcılık, azınlıklara yönelik nefret söylemi, nefret suçu ve LGBTİ bireylere yönelik insan hakları ihlalleri ciddi bir endişe konusu olmaya devam etmektedir.
• Türkiye, Birleşmiş Milletler’in Kıbrıs meselesinin çözümüne yönelik müzakerelere yeniden başlanması yönünde paydaşlarla yeniden danışma süreci işletme çabalarına desteğini ifade etmiştir.
• Türkiye’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin “Münhasır Ekonomik Bölge” içerisinde hidrokarbon kaynaklarını arama ve çıkarma hakkını sorgulayan açıklamaları, bölgede gerginliğin artmasına yol açmıştır. Türkiye’nin Mayıs 2019’da bölgeye askeri gemi eşliğinde bir sondaj platformu göndermesi gerginliğin daha da artmasına sebep olmuştur. AB Komisyonu AB Konseyi’nin Türkiye’nin Ege Denizi ve Doğu Akdeniz’deki “yasadışı eylemlerini kınayan” Mart 2018 tarihli açıklamasını hatırlatmaktadır.Türkiye’nin uluslararası hukuka saygılı olması, iyi komşuluk ilişkileri içinde bulunması ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin AB ve uluslararası hukuk doğrultusunda doğal kaynaklar ile ilgili arama yapma ve bunlardan yararlanmayı da kapsayan egemenlik hakları olduğunu kabul etmesi gerektiği hatırlatılmıştır.
• AB, üye ülkelerinin BM Deniz Hukuku Sözleşmesi dâhil AB müktesebatına ve uluslararası hukuka uygun olarak, diğer haklarının yanı sıra, ikili anlaşmalar akdetme, doğal kaynaklar ile ilgili arama yapma ve bunlardan yararlanmayı da kapsayan egemenlik hakları olduğunu müteaddit kereler vurgulamıştır.
• Türkiye Ortaklık Anlaşması’na Ek Protokol’ü tam olarak ve ayrımcılık yapmaksızın uygulama
yükümlülüğünü yerine getirmemiş olup, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile doğrudan taşımacılık
bağlantılarındaki kısıtlamalar da dâhil, malların serbest dolaşımı önündeki tüm engelleri
kaldırmamıştır. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile ikili ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda ilerleme kaydedilmemiştir.
• Göç konusunda Yunanistan ile operasyonel işbirliği devam etmiştir. Ancak, Ege Denizi’nde ve Doğu Akdeniz’de yaşanan gerginlikler iyi komşuluk ilişkileri açısından elverişli bir ortam oluşturmamış ve bölgesel istikrarı ve güvenliği zayıflatmıştır.
• Avusturya, Almanya ve Hollanda başta olmak üzere AB üye ülkeleriyle ikili ilişkilerde iyileşme
kaydedilmiştir. Hollanda ve Türkiye aralarındaki ilişkileri normalleştirmiştir.
• Türkiye’nin Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin hava ve karasuları sahalarını “ihlalleri” artarak tekrarlanmıştır.
• Türkiye’de gözaltında bulunan iki Yunan askerinin 6 ay gözaltında tutulmaları sonrasında Ağustos 2018’de serbest bırakılması ve Yunanistan Başbakanı’nın Şubat ayında Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyaret, ilişkilerde iyileşme meydana gelmesini sağlamıştır.
• AB Türkiye’nin AB üye ülkelerine yönelik tehdit ya da eylemler ile iyi komşuluk ilişkilerinin bozulmasına yol açacak girişimlerden kaçınması ve anlaşmazlıkların barışçı yollardan çözümü gerektiğini belirtmektedir.
• Ekonomik kriterler alanında Türk ekonomisinde ciddi gerileme devam etti ve ülkenin piyasa
ekonomisinin işleyişine dair endişelerin artmasına sebep oldu.
• 2018 yılında dış finansman şartlarında yaşanan keskin kötüleşme yıllar içerisinde oluşan zafiyetlerin meydana çıkmasına sebep oldu.
https://bxl.tusiad.org/media/com_acymailing/upload/ab_komisyonu_2019_t__rkiye___lerleme_raporu___zeti.pdf